Bilginin Adresi

Yararlı Bilgiler

Osmanlıca-Türkçe Sözlük [I Harfi] nedir, ne demek, anlamı, eşanlamlısı

ıhlamur : ıhlamur.
ık’âd : oturtma.
ıkd : 1 .dizi. 2.kolye, gerdanlık.
ıklîm : iklim.
ıktıdâ : uyma.
ırdâ : emzirme, süt verme.
ırk : 1 .soy, ırk. 2.damar. 3.kök.
ırk -ı ahmer kızılderili ırkı.
ırk -ı ebyaz beyaz ırk.
ırken : ırk bakımından.
ırkî : ırk ile ilgili.
ırz : namus, iffet.
ırzâ : emzirme, süt verme.
ısdâr : çıkartma.
ısfırâr : sararma.
ıskât : düşürme.
ıslâh : düzeltme, iyileştirme, reform.
ıslâh etmek düzeltmek, iyileştirmek.
ıslâhât : düzeltmeler, iyileştirmeler, reformlar.
ıslâhpezîr :ıslah edilebilir, iyileştirilebilir.
ısrar : diretme, üsteleme.
ıstıbâr : sabretme.
ıstıfâ : seçme, ayıklama.
ıstıfâî : seçimle ilgili.
ıstılâh : terim, tabir.
ıstılâhât : terimler, tabirler.
ıstınâ’ : seçme.
ıstırab : acı, ızdırap.
ışk : aşk.
ışka : sarmaşık.
ıtk : âzâd etme, köle âzâd etme.
ıtknâme : âzâdlık belgesi.
ıtlak : bırakma, salma.
ıtnâb : sözü uzatma.
ıtr : koku, ıtır.
ıtrî : ıtırlı, kokulu.
ıtriyyât : kokular, ıtırlar, parfümler.
ıttılâ’ : bilgi sahibi olma.
ıttılâât : bilgiler.
ıttırad : ritm.
ıyâdet : hasta ziyareti.
ıyâl : eş, hanım.
ız’âf : zayıf düşürme, zayıflatma.
ızdırap : acı.
ızlâl : gölgede bırakma.
ızlâl : yoldan çıkarma.
ızrâr : zarar verme, zarara sokma.
ızrâr etmek zarar vermek, zarara sokmak.
ıztırâb : ızdırap, acı.
ıztırâbâver : acı verici.
ıztırâr : zorunluluk.
ıztırârî : zorunlu.

Neye, Kime Denir? Kimdir? Adresi Neresi? © 2018