1. Asbest Nedir?
Asbest, tabiatta doğal olarak bulunan ve lifsi (iğsi) yapıda olan bir mineral grubuna verilen ortak isimdir. Asbest grubunda yer alan minerallerin temel ortak özelliği lifsi yapıda olmalarıdır.
Lifsi minerallerin boy : en oranı 3’ten fazladır. Yani boyları enlerinden en az 3 misli veya daha fazla uzundur. Asbest mineralleri bu lifsi yapısal özellikleri nedeniyle “fibröz mineraller” olarak da anılırlar. Mineraller bu yapı sayesinde ısı, sürtünme ve baskıya yani strese dayanıklıdırlar, lifsi yapıları onlara mükemmel bir yalıtım yeteneği verir. Bu özellikleri sayesinde asbest endüstride, yaklaşık 3.000 iş kolunda yaygın kullanım alanı bulmuştur. Asbest, yeryüzünün toprak örtüsünde doğal olarak bulunur. Yerkabuğunu oluşturan kayaların yapısında da değişen oranlarda asbest mineralleri vardır. Özellikle volkanik aktivitenin yüksek olduğu alanlarda, asbest, yer yer yoğun birikimler halinde yeryüzü örtüsünde bulunur (daha&helliip;)
Arama Sonucu – "büyük şehir nedir"
Osmanlıca-Türkçe Sözlük [Ş Harfi] nedir, ne demek, anlamı, eşanlamlısı
şa’r : kıl.
şa’riyye : şehriye.
şa’şa’a : 1.gösteriş. 2.parlaklık.
şa’şa’adâr : 1. .gösterişli. 2.parlak.
şâd : sevinçli.
şâd etmek sevindirmek, mutlu etmek.
şâd olmak sevinmek, mutlu olmak.
şâdân : sevinçli.
şâdî : sevinç.
şâdmân : sevinçli.
şâdmânî : sevinç.
şâdurvan : şadırvan.
şafak : güneşin doğacağı sıradaki aydınlık.
şâfi’ : şefaatçi.
şâgird : 1.öğrenci. 2.çırak.
şâgirdân : 1.öğrenciler. 2.çıraklar.
şâh : 1 .dal. 2.boynuz.
şâh : 1 .padişah. 2.ıran şahı. (daha&helliip;)
Osmanlıca-Türkçe Sözlük [D Harfi] nedir, ne demek, anlamı, eşanlamlısı
dâ’î : 1.dua eden, duacı. 2.davet eden.
dâ’ussıla : yurdunu özleme, köyünü özleme.
dâd : 1.adalet. 2.iyilik, ihsan.
dâd : 1.verme. 2.verdi. 3.vergi.
dâdgâh : mahkeme.
dâdhâh : davacı.
dâdres : imdada koşan.
dâdû : dadı.
dâdüferyâd : . feryat figan.
dâdüsited : alışveriş.
dâfi’ : uzaklaştıran, defeden.
dâğ : 1.yara. 2.kızgın demirle vurulmuş işaret.
dağal : hile, hilehurda, alavere dalavere. (daha&helliip;)
Bulmaca Sözlüğü – U / nedir, ne demek, anlamı, eşanlamlısı
U Uranyum
UAKARİ Güney Amerika’a yaşayan, orta boylu, kısa kuyrukulu, parlak kırmızı yüzlü bir maymun türü
UAKARİ Güney Amerika’da yaşayan, orta boylu, kısa kuyruklu, parlak kırmızı yüzlü bir maymun
UAKARİ Vatanı Güney Amerika olan, kırmızı yüzlü bir maymun türü
UAR Birleşik Arap Cumhuriyeti
UAS Tanrıların asaları
UB Küçük bir davul
UBAK Avrupa Ulaştırma Bakanları Şurası
UBER Badmington sporunda, Bayanlar Dünya Şampiyonasını temsil eden kupa
UBUDİYET Kölelik, kulluk
UBV Yıldızların tayf tiplerine göre sınıflandırılması sistemi
UCA Bir yengeç türü
uca Kalça kemiği
uca Kuyruksokumu kemiği
UCM Uluslararası Ceza Mahkemesi
UCMAN BAE’ni oluşturan emirliklerin en küçüğü
UCR Radikal Yurttaşlık Birliği
uç Sınır boyu
UÇANTOP Voleybol
UÇİMURA KANZO Japon edebiyat ve düşünce yaşamını derinden etkileyen ilahiyatçı ve eleştirmen(1861-1930)
UÇKUN Ateşten fırlayan ve etrafa saçılan kıvılcım
UÇKUR Şalvar bağı
UÇKURLUK Bir sancağın direk veya rüzgar üstü tarafındaki yakasındaki takviye edilmesi için geçirilen beyaz renkli şerit (daha&helliip;)
Bulmaca Sözlüğü – Ş / nedir, ne demek, anlamı, eşanlamlısı
ŞAB Kızıl Deniz’dejn çıkarılan dallı budaklı taşlar
ŞABAŞ Düğünde oyundan sonra davulcunun topladığı para
ŞABEZE Hokkabazlık,el çabukluğu
ŞABLON Kesme veya oyma kalıbı
şad Sevinçli
ŞAFUL Bal konulan ufak tekne
ŞAHİDE Mezar taşı
ŞAHİKA Zirve, doruk
ŞAHİN Avrupa ve Asya’nn ormanlık ve çalılık yerlerinde yaşayan yırtıcı bir kuş
ŞAHMERDAN Çok ağır bir çeşit tokmak
şahmerdan Tokmak yada çekicin ağırı
ŞAHTERE Tarla ve yol kenarlarında yetişen, çiçekleri hekimlikte kullanılan bir bitki
ŞAİBE Kir, leke
ŞAK Yarı çatlak (daha&helliip;)
Bulmaca Sözlüğü – H / nedir, ne demek, anlamı, eşanlamlısı
H : Hidrojen
H : Macaristan
HA : Hahniyum
HA : Hahnyum
HA : Hektar
HA : Nilsbohryum
HAB : Tahıl tanesi, tohum(esk.)
HABA : Halı
HABANERA : Afrika’dan zenciler tarafından getirildiği sanılan ağır bir Küba dansı
HABANERA : Çok kıvrak bir Küba dansı (daha&helliip;)
Bulmaca Sözlüğü – D / nedir, ne demek, anlamı, eşanlamlısı
da : Rusça “evet”
DABBE : Binek ve yük hayvanı
DAÇA : Büyük Rus kentlerinin yakınındaki tatil evlerine verilen ad
DADAMIK : Avı çekmek için dökülen yem
dadı*,lala,taya. Selçuklularda : Çocuk bakıcısı kadın
DAFFAT : Devesini kiraya veren deveci
DAGAL : Çerçöp
DAGAS : Çok yemekten dolayı midenin dolması
DAĞA,uflaa : Bir tür bıçak
DAĞAR : Ağır yayvan toprak kap (daha&helliip;)