Bilginin Adresi

Yararlı Bilgiler

Arama Sonucu – "yoksulluk"

Yusuf Kaplan – 100 Kitaplık Okuma Listesi [1.Liste]

100 kitaplık Okuma Listesi’nin BİRİNCİ AŞAMA kitap listesi:

1-İslam’ın Dirilişi-Sezai Karakoç.
2-İnsanlığın Dirilişi-Sezai Karakoç (Birinci Aşama bitince yeniden okunacak).
3-Diriliş Neslinin Amentüsü-Sezai Karakoç.
4-Sütun-(Hepsi değil, bazı bölümleri seçilerek okunacak)-Sezai Karakoç.
5-Yitik Cennet-Sezai Karakoç.
6-Geleceğimizde İslâm Var-Roger Garaudy.
7-Bu Ülke-Cemil Meriç (Birinci Aşama bitince yeniden okunacak).
8-Beş Şehir-Ahmet Hamdi Tanpınar-(Birinci Aşama bitince yeniden okunacak).
9-Yaşamak-Cahit Zarifoğlu (Birinci Aşama bitince yeniden okunacak).
10-İnsanlığın Medeniyet Destanı-Roger Garaudy.
11-Gül Yetiştiren Adam-(Anlatı) Rasim Özdenören
12-Yoksulluk İçimizde-(Hikâye) Mustafa Kutlu.
13-Ya Tahammül Ya Sefer-(Hikâye) Mustafa Kutlu.
14-Bu Böyledir-(Hikâye) Mustafa Kutlu.
15-Sır-(Hikâye) Mustafa Kutlu.
16-Uzun Hikâye-(Hikâye) Mustafa Kutlu.
17-Müslümanca Düşünme Üzerine Denemeler-Rasim Özdenören.
18-Üç Zor Mesele-İsmet Özel.
19-İslâm’ın Vadettikleri-Roger Garaudy.
20-Doğu ve Batı Arasında İslâm-Aliya İzzetbegoviç.

Cüzzam Hastalığı Nedir?

Cüzzam Hastalığı Nedir? Nasıl Bulaşır? Belirtileri ve Tedavi Yöntemleri Nelerdir?

Halk arasında Cüzzam adıyla da bilinen Lepra veya Hansen hastalığı, Mycobacterium leprae tarafından oluşturulan, başta deri ve sinir sistemi olmak üzere, tüm organ ve sistemleri etkileyebilen, bulaşıcı bir enfeksiyon hastalığıdır. Tarih boyunca bu hastalığı taşıyan kişiler toplum dışına itilmiştir. Günümüzde ise dünyanın geri kalmış ülkelerinde, açlık, yoksulluk, yaşam ve temizlik koşullarının kötülüğü, sağlık hizmetlerinden yeterince yararlanamama, iyi beslenememe, aşırı üreme, iç savaşlar ve sürekli göçler gibi nedenlerle cüzzam (Lepra) hastalığı tamamen yok olmuş değildir. (daha&helliip;)

İstatistiklerle Türkiye’de Yaşlılar (2012)

    Türkiye’de nüfusun yaş yapısının değişimi, 2013-2075

Türkiye İstatistik Kurumu, 2012 yılından itibaren özel günlerde (8 Mart Dünya Kadınlar Günü, 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı, 5 Haziran Dünya Çevre Günü, 11 Temmuz Dünya Nüfus Günü gibi) günün önemine atfen özel yayın ya da haber bülteni yayımlama konusunda bir çalışma başlatmıştır. Bu kapsamda, TÜİK belli nüfus gruplarına özel tematik yayınlar çıkarma konusunda da çalışmalar yapmaktadır. Geçen yıl özel günlerde kadın nüfus ve gençlerle ilgili yayınlar çıkarılmıştır. Bu yıl da bu seriyi “Yaşlılara Saygı Haftası” çerçevesinde yaşlı nüfusa özel bir yayınla zenginleştirmeyi hedeflemiştir. Haber bülteninde, yaşlı nüfusun mevcut ve gelecekteki demografik yapısı ile eğitim, medeni durum, gelir, aile yaşamı, yaşlı bakımı, çalışma durumu, yaşam memnuniyeti gibi sosyo-ekonomik özelliklerine yer verilirken, eş zamanlı olarak çıkarılan “İstatistiklerle Yaşlılar, 2012” kitabında yaşlı nüfusa yönelik ayrıntılı tablolar kullanıcılara sunulmaktadır.
(daha&helliip;)

Osmanlıca-Türkçe Sözlük [Z Harfi] nedir, ne demek, anlamı, eşanlamlısı

za’f : zayıflık, zaaf.
za’f gelmek zayıflamak.
za’ferân : safran.
za’fî : zayıflıkla ilgili, zaaf ile ilgili.
za’fiyyet : zayıflık, zafiyet.
zâbıta : güvenlik görevlisi.
zâbih : boğazlayan.
zâbit : subay.
zâbitân : subaylar.
zabt : 1 .tutma. 2.ele geçirme. 3.kavrama.
zabt edilmek ele geçirilmek.
zabt etmek ele geçirmek.
zabtiye nâzırı emniyet genel müdürü.
zabtiye nezâreti emniyet genel müdürlüğü.
zabtiyye : güvenlik güçleri, polis, jandarma.
zabtnâme : tutanak, zabıt yazısı.
zabtürabt : disiplin.
zâc : göztaşı.
zâd : azık.
zâd : 1 .doğmuş. 2.doğum. (daha&helliip;)

Osmanlıca-Türkçe Sözlük [T Harfi] nedir, ne demek, anlamı, eşanlamlısı

tâ : 1 .kat. 2.büklüm. 3.tane.
tâ : kadar.
ta’biye : 1.yerine koyma. 2.kurulu düzen.
ta’biyetülceyş : strateji.
ta’cîl : acele ettirme.
ta’dâd : 1.sayma. 2.sayım. 3.sayı.
ta’dâd etmek 1.saymak. 2.değerlendirmek, kabul etmek.
ta’dîl : 1.değiştirme. 2.doğrulama.
ta’dîlat : değiştirmeler, değişiklik.
ta’dilât yapmak değişiklik yapmak.
ta’dîlen : değiştirilerek, değişiklik yapılarak.
ta’kîb : takip, ardına düşme.
ta’kîbât : kovuşturma.
ta’kîbat yapmak kovuşturmak.
ta’kîben : takip ederek, ardına düşerek.
ta’lîk : 1.askıya alma. erteleme.
ta’lîk edilmek asılmak, iliştirilmek, tutturulmak.
ta’lîl : 1.sebep gösterme. 2.tümdengelim.
ta’lîm : 1.öğretme. 2.öğrenme. 3.meşk. 4.idman, egzersiz. (daha&helliip;)

Osmanlıca-Türkçe Sözlük [İ Harfi] nedir, ne demek, anlamı, eşanlamlısı

i’câz : 1.aciz bırakma. 2.şaşırtma.
i’dâdî : lise.
i’dâm : yok etme, öldürme.
i’lâ : yükseltme, yüceltme.
i’lâ edilmek yükseltilmek, yüceltilmek.
i’lâm : bildirme.
i’lâm edilmek bildirilmek.
i’lân : ilan.
i’mâl : yapma, işleme.
i’mâr : bayındırlaştırma, mamûr etme.
i’râz : 1.yüz çevirme. 2.uzak durma.
i’tâ : 1.verme. 2.verilme. 3.ödeme. 4.ödenme.
i’tâ edilmek 1.verilmek. 2.ödenmek.
i’tâ etmek 1.vermek. 2.ödemek.
i’tâ olunmak verilmek.
i’tâk : âzâd etme, özgür bırakma.
i’tikâf : bir yere kapanma, köşesine çekilerek yaşama. (daha&helliip;)

Osmanlıca-Türkçe Sözlük [F Harfi] nedir, ne demek, anlamı, eşanlamlısı

fa’âl : hareketli, çalışkan.
fa’âliyyet : hareketlilik, çalışma.
fâcia : 1.acıklı olay. 2.felaket. 3.dram.
fâciât : 1 .acıklı olaylar, facialar. 2.felaketler.
fâcir : 1.günah işleyen. 2.karşı cinse düşkün olan.
fağfur : Çin imparatoru.
fağfûrî : çini.
fahâmet : 1.yücelik, ululuk. 2.kıymet.
fahhâr : övüngen.
fâhir : 1.değerli. 2.şerefli, onurlu.
fâhiş : 1.aşırı. 2.büyük. çirkin, kötü.
fâhişe : fuhuş yapan kadın.
fâhişehane :genelev.
fahr : övünç, kıvanç.
fahrî : 1.onursal. 2.ücret almadan, kendi isteğiyle
fahşâ : fuhuş.
fâhte : güvercin, yaban güvercini.
fahûr : övüngen.
fâide : yarar, kazanç, fayda. (daha&helliip;)

Neye, Kime Denir? Kimdir? Adresi Neresi? © 2018